İlişkilerde 1’e 5 Kuralı

Tam özlemişken, tam vakit yaratabilmişken, tam bütün haftanın yükünü geride bırakacakken eleştirmek birbirini.

Yüklendiği anlamın farkında bile olmayan küçücük bir ayrıntı yüzünden.

Hatta işte ne zaman özlesek, ne zaman yan yana gelebilsek, ne zaman yaklaşsak o zaman başlıyor bu itim kuvveti.

“Dediğim gibi”, “Benim bildiğim gibi”, “Alıştığım gibi”, “Öğrendiğim gibi” …

“Gibi”lerin sonunda bir beklenti.

Onun da bizim gibi düşünmesini, hissetmesini, davranmasını bekleme hali.

Bu olmadığında ise hayal kırıklığı ve öfke birikimi.

Bizi sinirlendiren bizim gibi düşünmemesi mi, yoksa önemsenmediğimizi hissetmek mi?

Aslında konuşma dediğimiz şey bu yüzden yok mu? İletişim aklındakileri, ruhundakileri ona iletme sanatı değil mi? Sevgiyi korurken detayları çözümleyebilmek… Kırıldığını, üzüldüğünü söylerken bile inşa edebilmek, teşvik edebilmek, destek olabilmek…

Maalesef eleştiri bulurken hiç zorluk çekmiyoruz.

Ancak bir tane bile eleştirinin etkisi öyle fazla, öyle yüklü ki, toparlamaya bir tane iltifat yetmiyor.

Onun nezdinde o bir eleştirinin yıkım etkisi sayısal değeri kat kat aşıyor.

Değil eleştirileri ardı ardına sıralamak, bir eleştiri bile yaparken anlamına, ağırlığına, sonuçlarına dikkat etmek gerekiyor.

Çünkü araştırmalar gösteriyor ki 1 eleştiriyi ancak 5 iltifat paklıyor.

Bir kez eleştirdiğinizde beş kez de olumluyu görmeniz, iletmeniz gerekiyor.

Kolay iş değil.

Yine de eğer odağınız sevgiyse, çözümse aradığınız, eğer arttırmak istediğini güç çekimse seçiminizi iltifattan yana kullanın derim.

Çünkü sonuçta onun nezdinde yankı bulan size de aksediyor. İltifat da olsa, eleştiri de…